“Bir Avuç Deniz” @uysalderya Yazdı

Uzun yıllar Amerika’da okuyan ve çalışan Mert (Engin Altan Düzyatan), şirketin Türkiye yöneticisi olmak üzere İstanbul’a döner.

Burada arkadaşı Bora (Tuğrul Tülek) ve Bora’nın eşi Aylin (Ahu Yağtu) ile birlikte bir tekne turuna çıkar.

Geziye Göcek’te, Mert’in kız arkadaşı Dilek (Zeynep Özder) katılır.

Grup keyifli bir tatil geçirirken bir gün teknelerine İstanbul’un en varlıklı ailelerinden birinin kızı olan Deniz (Berrak Tüzünataç) gelir.

Deniz’in alaycı ve pervasız havası Mert’i etkiler.

O güne dek hep yapması gerekeni yapan, ailesinin çizdiği rotada giden Mert, kendini sorgulamaya başlar. Bir avuç denizin gerçekten de bir deniz olup olmadığını öğrenmek için, önünde uzun bir yolculuk vardır.

Ama bu yolculuk hiç de beklendik şekilde devam etmez.

Çünkü bir anda etkilendiğiniz, gizemi ile sizi büyüleyen, her zaman yaptıklarınızın dışına çıkmanızı sağlayan, güzel vakit geçirdiğiniz insanların varlığı size bir süre sonra huzursuzluk vermeye başlar.

Daha da önemlisi hayatınızı altüst etmeye.

Zamanla arkadaşlarınızdan ve dostlarınızdan uzaklaşırsınız, işinizden ayrılmak zorunda kalırsınız, hobilerinize vakit ayıramazsınız, para sıkıntısı çekersiniz, en önemlisi ailenizle tartışırsınız vs…

Gerçeği bir gün gördüğünüzde ise iş işten geçmişte olabilir, olmaya da bilir.

O ince çizginin üzerinde yürürken kulağınızı tıkadığınız, gözünüzü kapadığınız her şey bir bir gerçekleriyle karşınıza dikilir.

Kısacası filmi cumartesi akşamı izlerken neden daha önce izlemedim diye pişman oldum.

Sizin de pişman olmamanız için bir an evvel izlemenizi tavsiye ederim.

İzleyince beni daha iyi anlayacaksınız.

Keyifli seyirler…